XIX. yüzyıl dinî-tasavvufî halk edebiyatının temsilcilerinden olan Zârî, tasavvufî yönü ağır basan fakat divan edebiyatı geleneğinde de manzumeleri olan bir “Dîvân” sahibi şairdir. Samimi duygularla kaleme aldığı şiirlerinin dili, oldukça sadedir. Şair şiirlerinde halkın konuşma dilini yazı dili olarak kullanmış, halkın konuştuğu dile sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Zârî, sanatını geniş halk kitlelerinin manevi ihtiyaçlarına cevap vermek, onları dinî ve İslamî konularda bilgilendirmek maksadıyla ku ...